OMM'un Yapısal Serüveni ve Yarattığı Etki

TR

25 Temmuz Perşembe akşamı, The Circle’da düzenlenen söyleşide, Odunpazarı Modern Müze'nin (OMM) yapısal serüveni ve Eskişehir üzerindeki etkisi masaya yatırıldı. Mimar Nesli Kayalı’nın moderatörlüğünde konuşmacılar Yüksek İnşaat Mühendisi Ahmet Topbaş, İnşaat Mühendisi Melikşah Demir ve Yüksek İnşaat Mühendisi Burhan Kaplan, binanın inşaat sürecini, yapısal zorlukları ve sürdürülebilirlik perspektifinde katma değerini detaylarıyla paylaştılar.

Önümüzdeki Eylül ayında açılışının 5. yılını kutlayacak OMM, 2019 yılında Polimeks Holding'in kurucusu Erol Tabanca’nın girişimiyle Eskişehir’de açıldı. Kendisi hem bir mimar hem de bir sanat koleksiyoncusu olan Tabanca, Odunpazarı’nda bir sanat merkezi yaratma hayalini gerçeğe dönüştürdü. Ünlü Japon mimar Kengo Kuma ile işbirliği yaparak Odunpazarı'nın tarihi dokusunu modern mimariyle buluşturan bu eşsiz yapıyı inşa etti.

Ekip Çalışması ve Koordinasyon 

Ahmet Topbaş ise projeye dahil olma sürecini şöyle anlatıyor: “Polimeks'in bu projeyi yürüttüğünü duyduğumuz andan itibaren aktif olarak takip etmeye başladık. Ahşapla ilgili Türkiye’de böyle bir projede yer almak istiyorduk.” Topbaş ve ekibi, projenin hem tasarım hem de tedarik süreçlerine katkıda bulunarak, yapı malzemelerinin seçiminden, mühendislik çözümlerine kadar her aşamada yer aldı.

Söyleşide, ekibin diğer üyeleri Melikşah Demir ve Burhan Kaplan da projenin detaylarına değindi. Yapısal ahşap üretim süreçlerinde karşılaşılan teknik zorlukları ve çözüm yöntemlerini paylaşırken, Kaplan, mühendislik çözümlerinin mimari tasarımla nasıl uyumlu hale getirildiğini anlattı. “Doğru bir analiz modeli oluşturmak için tüm disiplinlerin bir araya gelerek çalışması gerekiyor. Bu projede, mimari ve mühendislik ekipleri arasında güçlü bir iletişim ve işbirliği sağlandı” diyerek süreci özetledi.

Yapısal Ahşap ve Karşılaşılan Sorunlar

OMM’un yapısında kullanılan ahşap ve uygulama yöntemi için Ahmet Topbaş’ın “tedarik mühendisliği” adını verdiği özel bir çalışma yapılmış. Matris düzeninde hangi ağaç türü nerede işlenirse durumun pozitif ve negatif yönleri ne olur değerlendirilmiş ve ağacın ithal edilmesi dışındaki tüm işlemlerin Türkiye’de yapılmasına karar verilmiş. 

Topbaş, bu süreçte karşılaştıkları zorlukları ve çözüm yöntemlerini detaylandırdı: “Projenin başında, Türkiye’de yapısal ahşap tedarik etmekte zorlandık. İthal ahşapları Türkiye’de işlemeye karar verdik ancak bu da beraberinde birçok lojistik ve teknik sorun getirdi. Ahşapların Avrupa standartlarında olabilmesi için yangın dayanımı ve duman salınımı, parmak birleşim eğilme testleri gibi birçok test yaptık. Bu testler, hem güvenlik hem de yapı estetiği açısından büyük önem taşıyordu. İthal edilen malzemeleri Türkiye’de işleyerek uygulanmasını sağladık.”

Topbaş, bu sürecin sonunda OMM’un yapısında kullanılan ahşapların, Türkiye’deki mevcut tedarik zincirine ve üretim süreçlerine önemli katkılar sağladığını belirtti. “Bu proje, Türkiye’de yapısal ahşap kullanımının yaygınlaşması ve yerel üreticilerin kapasitelerinin artırılması için bir dönüm noktası oldu” dedi.

Değer Mühendisliği

Ahmet Topbaş ve ekibinin yapısal ahşap konusundaki çalışmalarının ardından Polimeks, yapının hazırlanmış olan betonarme-çelik statik projesi için de Attec Design’dan bir “yeniden değerlendirme” talep etmiş. Ahmet Topbaş bu noktada her proje sürecinde “dış göz ve kontrol” görevi gören 2.mühendis ile projenin optimizasyonun mümkün olduğunun altını çizdi: “Bir mühendisin göremediğini diğeri görür. Vitruvius'un da dediği gibi zarafetin,  sürdürülebilirliğin, ekonominin olmazsa olmazı optimizasyon.” 

Statik çalışmayı yapan Sigma firması ile birlikte yapılan bu yeniden değerlendirme çalışması, kısaca değer mühendisliği ile yapının konstrüksiyonunda hem azaltım yapılabilmiş hem de mekansal olarak istenen etkiye ulaşılmış. Bu durumu Ahmet Topbaş mimar ve mühendisin ortak yaratımı olarak değerlendiriyor. Birbirlerinden ilham almaya açık güçlü bir ekip çalışması.

Kengo Kuma ile İş Birliği ve Tasarım

Kengo Kuma ve ekibi, Eskişehir’in özellikle Odunpazarı Bölgesi’nin Osmanlı mimarisinden gelen yapısal dokusundan çok etkilenmişler. Ahmet Topbaş, “Kengo Kuma’nın tasarımı, Odunpazarı’nın organik dokusundan ilham aldı. Kuma, geleneksel Japon marangozluk tekniklerini modern teknolojiyle birleştirerek benzersiz bir yapı ortaya çıkardı” diyor.

Projenin değer mühendisliği sürecinde önemli rol oynayan Ahmet Topbaş sürece dair şunları anlattı: “Japonya gezisinde işverenimiz, ahşap imalatçımız ve Kengo Kuma’nın ekibiyle birlikte hem geleneksel Japon marangozluk tekniklerini ve yapısal ahşap fabrikalarını hem de tasarımcı mühendis Jun Sato ile yaptıkları 5 serilik geleneksel tekniklerin modern yansımaları olan yapıları gezdik. Bu kapsamda Tokyo’da gördüğümüz dükkanın cephesi, geleneksel Japon marangozluk teknikleri kullanılarak yapılmıştı. Ahşap taşıyıcılar, birbiriyle kilitlenen ve minimum metal kullanımıyla oluşturulmuştu. Depreme dayanıklı olması için, ahşap ve çelik birleşiminden oluşan karma yapılar kullanılmıştı. Orada gördüğümüz ahşap yapıların dayanıklılığı ve estetiği, bizim için büyük bir ilham kaynağı oldu. Bu anlamda OMM’un cephesini oluşturan ve kendi kendini taşıyan yapısal ahşap çatkı bu 5 projelik serinin devamı niteliğindedir. Kengo Kuma ve ekibi özellikle yapısal ahşap imalat sürecimizde gerek paylaştıkları bilgiler gerekse yönlendirmeleri ile bize çok destek oldular.”

Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Etkiler

OMM, sadece bir müze olmanın ötesinde, Eskişehir’e sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda büyük katkılar sağlıyor. Bir yapıya sonuç ürün olarak bakacak olursak tüm bu değerin proje ve uygulama aşamalarında üretildiğine tanık oluyoruz. Örneğin binanın mimari sürdürülebilirliğe katkısı yapılan değer mühendisliği çalışması ile gerçekleşiyor. Açılışından sonra binanın “kullanımından” doğan yeni bir değer-etki ortaya çıkıyor. OMM’un bölge üzerindeki etkisi de bu anlamda çok çarpıcı. En dikkat çekici olanı açılışından sonra Eskişehir’de müze ve galeri sayısındaki büyük artış. Müze yılda yüz bin ziyaretçiyi ağırlıyor, eğitim programlarına yirmi binden fazla kişi katılıyor, instagramda on binden fazla etiketli fotoğraf paylaşımı var ve turizm ile hizmet sektörüne yılda 5 milyon Türk Lirası katkı sağlıyor.

OMM örneğinde de gördüğümüz gibi, konu ne olursa olsun “ne” yaptığımız değil “nasıl” yaptığımız etki-değer formülünde önemli bir rol oynuyor. Bu eşsiz yapının hayata geçmesini sağlayan Ahmet Topbaş ve ekibi ile işveren, mimar ve diğer disiplinlerin koordineli, açık görüşlü, titiz çalışmaları bizlere hep birlikte daha iyiyi “nasıl” yapabileceğimiz konusunda ilham vermeye devam ediyor.

Söyleşinin tamamını izlemek için: OMM'un Yapısal Serüveni ve Yarattığı Etki

Next
Next

Evvel Zaman Odaları: Hikayeler, Mekanlar ve Anılar Üzerine Bir Söyleşi