TASARLARKEN | Alper Derinboğaz
1- Kendinizi ve yaptığınız işi nasıl tanımlarsınız?
Mimarım, mimarlığı tasarıma ve sanata yakın bir şey olarak görüyorum. Biz Mimar olarak alana ve çevreye bakarak inovasyon üretiyoruz. Bu yüzden farklı ölçeklerde birçok farklı alanda çalışmayı seviyorum.
2- Yaratım sürecinizi desteklediğini düşündüğünüz veya tıkandığınız durumlarda uyguladığınız kendinize has bir eylem veya ritüel var mı?
Bir şeyi üretme birikimi o kadar çok ve içten gelen bir şey ki tıkanmak değil de yorulduğumuzda mola vermek, yeri geldiğinde doğayla iç içe olmak, yürüyüşe çıkmak ve tasarım dışı aktivitelere katılmak her zaman iyidir. Sanatsal ve özgün aktiviteleri takip etmeye çalışıyorum, bunlar da zaten başlı başına tasarım motivasyonunu güçlendiren şeyler oluyor.
3- Tasarımlarınıza yansıttığınız ve önceliklendirdiğiniz kişisel kaygınız veya motivasyonunuz nedir?
Tasarım başlı başına zaten hayatımızda çok eksik olan bir konu. Tasarımla birlikte bir toplumsal bir mesaj vermektense tasarımın kendisinin bir bakış açısı olmasını önemsiyoruz. O yüzden aslında iyi tasarım ile yaşamanın anlamını hissettirecek mekanları oluşturmak bizim önceliğimiz diyebilirim. Tasarım deneyimlediğinizde sizi özel bir yere taşıyan, sözün ulaşamadığı yerde duyguları ifade eden bir kavram. Bu tasarımları kullanıcılar ile paylaşıyor olmak temel motivasyonumuz diyebilirim.
4- Yaratıcılığı besleme konusunda ilham verici bulduğunuz görülmeli, duyulmalı, okunmalı veya izlenmeli, kısacası deneyimlenmeli diyebileceğiniz neler var?
İlham okunarak veya izlenerek elde edilen bir şey mi çok emin değilim, ama tabi ki kültürel olarak insanın kendini geliştirmesi için çok değerli yazılı ve görsel kaynaklar var, bunları takip etmeyi her zaman seviyorum. Buna klasik bir bakış açısıyla bakmak da yanlış olabilir, bazen bir bilgisayar oyunu da veya bir felsefe kitabı da aynı derecede ilham kaynağı olabilir. Örneğin Kore'deki Learning Sky projemizi tasarlarken okuduğum kitaplardan birisi Susan Orlean'ın the Library Book kitabıydı, ama bu tasarımda birebir kullandığımız bir şey değilde daha çok üretim sürecini besleyen bir kaynak oldu.
5- Yaptığınız işe dair bakış açınızı yansıtan, kendinize rehber edindiğiniz bir söz, bir tasarım mottonuz var mı?
Tasarım çok karışık ve katmanlı bir konu, bu sebeple tekil bir yaklaşımla yaklaşmak çok doğru mu emin değilim, o yüzden motto olarak değil de düşünce tarzı olarak benimsediğim bazı felsefeci ve yazarlar var diyebilirim. Picasso'nun sevdiğim bir lafı vardır "Ne yapacağını biliyorsan yapmama gerek var mı?" diye, inanıyorum buna gerçekten o yüzden keşfetmeyi ve bilmediğimiz işlerin içine girmeyi seviyoruz.