Geçtiğimiz ay, Circle Talks: Mimarlıkta Genç Girişimler serimiz kapsamında AnkaraAks ekibini ağırladık. Yayında AnkaraAks ekibini ve çalışmalarını yakından tanıma fırsatı bulduğumuz gibi mimarlık çevrelerinde genç ve dinamik bir ekip olmanın ne demek olduğu üzerine de sohbet ettik. Ekip üyeleri yayında, yakın zamanda gerçekleştirdikleri New European Bauhaus: Yeniliğin Genç Ruhu festivalini de izleyicilere aktardı. Festival kapsamında gerçekleşen etkinliklerin sonucunda hazırlanan Renewal Manifesto, yayında izleyicilerle paylaşıldı. Yayında sesli okunan Manifesto’yu yazılı olarak da aşağıda bulabilirsiniz.

Yenilik Manifestosu

İnsan, insan olduğunu anladığından beri kendini doğadan üstün gördü ve bu yanılış çağımızın en büyük aldatmacasıdır. Bugün gördüğümüz doğa tahribatı da bu aldatmacanın ürünü. İnsan kendini öyle bir konumda görmektedir ki bozduğu doğanın kurtarıcısını kendi sanıyor.

Var olmak sürdürmektir. Sürdürmek yapmaktan değil yapmamaktan geçer. En ekolojik yapı hiç yapılmamış yapıdır! Öyleyse kendinizi kandırmayı bırakın ve kendinizi doğadan üstün görmeyin. İnsan, doğanın bir parçasıdır. Doğanın kurtarılmaya ihtiyacı yok. İhtiyaç olan doğayla uzlaşmaktır. Doğaya rağmen değil doğayla birlikte yaşayın ve tasarlayın.

Tasarımcılar; tasarımın doğa ile buluşma vakti gelmiştir! Doğayla uyumlu bütüncül bir tasarım kurgulamalıyız.

I.

Bu amaçla, sürdürün ve yarınları düşünerek hep birlikte üretin. Bu birliktelik tasarımın her alanındaki aktörlerin çok sesliliğidir. Bu aktörler şüphesiz ki mekâna tüm ölçeklerde dokunan kişilerdir. Çok seslilik çeşitlilik getirir. Geleceğin mekânlarını bu çeşitliliğin uyumu ve kolektifliği şekillendirecektir.

II.

Tüketimin ivmelenmesinin refah seviyesi olarak görüldüğü bir dünyada, tasarım, ekolojik dengeye ve ekosisteme duyarlı olmalı. Üretim ve tüketim ise bilinçli ve eleştirel bir sürecin sonucu olmalı. Bu süreç içerisinde doğayla uyum ise minimum müdahalede bulunup verim sağlamaktır.

III.

Tasarım standartlaştırılamaz. Yer, insan ve zaman biriciktir. Öyleyse tasarım da yere, insana ve zamana özgü olmalı. Tasarımcılar, tüm bunları düşünerek tasarımı şekillendirmeli ve yerin ruhunu sürdürerek geleceğe aktarmalı. Bunun için yere ait doku, teknik ve malzeme tasarımcının ilhamı olmalıdır.

IV.

Tasarımın ayrıştırıcı olmasını reddediyoruz! Tasarım birleştiricidir. Kapsayıcı, esnek ve erişilebilir tasarım, “herkes ve her şey” için eşitlik sağlar.

V.

Tasarım, bugünkü sistemin sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyor ancak asıl sorun sistemin kendisi. Tasarım sistem ile sınırlandırılamaz, tasarım sadece sorunlara çözüm bulmaz.

İşte tüm bunlar doğa ile birlikte parçaları tamamlayan ve bütüncül tasarımı oluşturan ilkelerdir. Bu bütünselliğin bilincini oluşturan ve yayan ise eğitimdir. Bilinç ve bilgi deneyimlenerek şekillenir ve sürdürülür. Eğitim insanları doğayla buluşturan, deneysel, çok yönlü ve kapsayıcı bir sistem olmalıdır. Bu sistem de disiplinlerarası iş birliği üzerine kurulmalıdır. Ancak bu şekilde birliktelik sağlanır ve fayda, bireysel değil toplumsal olur.

Bu manifesto, kendi geleceklerini şekillendirecek olan tasarımcılar ve gelecek üzerine söz hakkı bulunan tüm gençlere bir çağrıdır! Bizler yeniliğin genç ruhuyuz! Dünya değişiyor, değişen ise bizim geleceğimiz. Geçmişi düşünerek ve ders alarak bugünü şekillendirip doğayı ve kültürü yarınlara sürdürmeliyiz. Düşünmek, şekillendirmek ve sürdürmek işte bunlarla yenileneceğiz.

AnkaraAks

AnkaraAks ve New European Bauhaus hakkında detaylı bilgi için ekibin web sitesini veya bağlantıdaki dokümanı inceleyebilir, ekip ile gerçekleştirdiğimiz Circle Talks yayınını incelemek içinse etkinlik sayfasına göz atabilirsiniz.