The Circle, Slovenyalı sanatçı Joni Zakonjšek’in İstanbul’daki ilk solo sergisi “Kalp Olmak Ne Ola?”yı sunmaktan mutluluk duyar. Sergi açılışı 14 Eylül 2018’de, saat 19:30’da gerçekleşecektir.
Zen Budizminden etkilenen Joni Zakonjšek eserlerinde zihin, doğa ve kozmos arasında şiirsel bir ahenk bulma ihtimallerine odaklanıyor. Zakonjšek’in sanatı hayatta bu uyumu bulma arayışının bir parçasıdır ve resimleri de daimi bir keşif ve meditasyon sürecinin sonucunda ortaya çıkar.
Bu meditatif yaklaşım Zakonjšek’in tekniğini ve malzemeye yaklaşımını da belirliyor. Kendiliğinden yaratıma öncelik veren Zakonjšek figür, şekil ve renklerin kağıt veya kanvas üzerinde doğal bir şekilde oluşmasına izin veriyor. Bu kendiğilinden yaratım da doğadaki ve insanın zihnindeki gizli titreşimleri kayda geçirmesine imkan tanıyor. Zakonjšek böylece sadece bakılacak bir manzara değil, yeni bir görme biçimi yaratıyor.
Bu sergide bir araya getirilen işler dört gruptan oluşuyor. “Dervişler” adlı ilk grup şiiri, felsefesi ve müziğiyle Sufi geleneğine duyduğu hayranlığın bir sonucudur. 2016’da İstanbul ve Konya’da tekkelerdeki törenleri izleme fırsatı bulmuş ve kendi eksenlerinde gezegenler gibi dönen dervişlerin vecd hali onu, dervişlerin şiirsel titreşimlerini resimlerinde yeniden üretmeye sevk etmiştir. Joni Zakonjšek suluboya ve karışık tekniğin yanı sıra bazen özel bir teknik de kullanıyor. Çayın pirinç kağıdı üzerine kendiliğinden dökülmesine izin veriyor ve oluşan arka plan üzerine küçük derviş figürlerini resmediyor. Bu tekniğin sadece sanatsal bir süreç değil, basil başına bir ritüel olduğunu söylemek mümkün.
“Döngüsel Şiirler” adlı ikinci grupta ise doğal mevsim döngüsünde ve evrenin her yerinde bulunan döngüsel, şiirsel hareketleri yansıtıyor. Bu döngüsel “görsel” şiirlere Vlado Škafar’ın haikuları eşlik ediyor. Bu şiirsel ilgi ayrıca, sergideki “Hafız İçin Bir Şiir” adlı çalışmayla saygı duruşunda bulunduğu İranlı şair Hafız’a olan özel bağlılığında da görülüyor.
“Tassajara Manzaraları” adlı üçüncü grup doğadaki kendiliğinden şiirselliğe odaklanıyor. Bu suluboya resimlerde fiziksel manzaralar “ruhun alanı” ya da ruhsal bir bakışın yansıması olarak ele alınıyor. Bu manzaraları fiziksel olmaktan çok ruhsal imgeler olarak görmek mümkün. “Ağaçlar” başlıklı dördündü grup ise Tassajara Dağı Zen Tapınağı etrafındaki ağaçların meditatif etkilerine odaklanıyor.
Joni Zakonjšek insan hayatının şiirsel yönlerine ve doğanın sessiz, sonsuz titreşimlerine gösterdiği duyarlılıkla sizi kalbinizi yeni olasılıklara açacak ve dünyayı görme biçiminizi değiştirecek bir yolculuğa davet ediyor.