1994’te İstanbul’da doğdum. 2016’da İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde mimarlık lisansımı tamamladıktan sonra 2017’de İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Mimari Tasarım programında yüksek lisansa başladım. Burada okurken SanalArc’ta çalışmaya devam ettim. İTÜ’de okurken Erasmus ile gittiğim Brüksel’de başlayan yolculuğumda, devam ettiğim okul KU Leuven oldu. Brüksel’de bulunduğum süre boyunca, kolektif kentsel hayal gücüne katkı olarak, farklı olası gelecekleri yansıtan arabuluculuk yollarının üretildiği Manhappen Studio isimli kolektifin kurucularından biri oldum. Orada yaşayanlar için bir arada olmanın zor olduğu mahallelerde, çeşitli kent müdahaleleri üzerine odaklanan performansların tasarımı ve hayata geçirilmesinde rol aldım. Final etkinliği ve sergisi 2018’de Alive Architecture’ın IABR (Rotterdam Uluslararası Mimarlık Bienali) -The Missing Link’in Brüksel’deki yemek kamyonuyla yaptığı işlerin bir parçasıydı ve amacı mahallede yaşayanları farklı bağlamlarda bir araya getirebilme imkanıydı.
Yüksek lisans tezimde üzerinde yoğunlaşmış olduğum tipoloji konusuna olan merakımı derinleştirebilmek ve pratikte nasıl işlendiğini öğrenebilmek için, Brüksel’den sonra yolumu Amsterdam’a çevirdim. Burada Office Winhov isimli ofiste, öncelikle Amsterdam’da yer alan National Holocaust Museum projesinde, ardından Frederiksplein’da bulunan Arthur Staal tarafından tasarlanmış, ‘modernizm döneminde inşa edilmiş olan ofis binaları’ başlığı altında önemli bir yeri olan bu binanın iç mekan tasarımında çalıştıktan sonra İstanbul’a döndüm. Burada, yüksek lisans tezim olan "Macbeth(f.)” ile “Mamut Art Project”in 2020'deki sergisinde yer aldım. Ardından İstanbul’da Seçkin Pirim’in tasarladığı heykel/cephede mimar olarak sahada çalışmak üzere Sunstone’da yer aldım. Şimdi ise İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde hem mimarlık hem de iç mimarlık bölümlerinde çeşitli dersler veriyorum.
I was born in 1994 in Istanbul. After completing my bachelor's degree in architecture at Istanbul Bilgi University in 2016, I started my master's degree in Architectural Design at Istanbul Technical University in 2017. While I was studying there, I continued to work at SanalArc. Later on, I had an exchange year in Brussels, where I ended up graduating from KU Leuven. During my studies in Brussels, I became one of the founders of the collective called Manhappen Studio, where the mediation methods of reflecting different possible futures were produced as a contribution to the collective urban imagination. I took part in the design and implementation of performances focusing on various urban interventions in neighborhoods where it is difficult for those living there to socially get together. The final event and exhibition was part of Alive Architecture's work with the IABR (Rotterdam International Architecture Biennale) -The Missing Link's food truck in Brussels in 2018, with the aim of bringing the residents of the neighborhood together in different contexts.
From Brussels, I made my way to Amsterdam in order to deepen my interest in typology, which I focused on in my master's thesis, and to learn how it is practiced. There, I started working at Office Winhov, which focuses on typology. First, I participated some design tasks of the National Holocaust Museum. Then, I organized the interior design decisions for certain parts of a former office building in Frederiksplein 1. In Frederiksplein, that building had been originally designed by Arthur Staal, which has an important role due to the categorisation it falls into, which we might call as 'office buildings built during the modernism period’.
Afterwards, I returned to Istanbul. I took part in the "Mamut Art Project" exhibition in 2020 with my master's thesis "Macbeth(f.)". Finally, I worked as an architect on the sculpture/facade designed by Seçkin Pirim in Istanbul as field architect. Now I teach some courses in both architecture and interior architecture departments at Istanbul Bilgi University.
Macbeth(f.) | Macbeth(f.)
Proje Türü | Project Type Grafik Roman | Graphic Novel
Tamamlanma Yılı | Date Completed Ekim 2020 | October 2020
Danışman | Supervisor Tomas Ooms
Sergi | Exhibition Mamut Art Project 2020
Projenin bağlamsal altyapısı, Atina’da baskın tipoloji olan “polykatoikia”ya dikkat çeker. Bu tipoloji 1920’lerde Le Corbusier tarafından tasarlanmış esnek bir yapı olan Maison Domino’dan türemiş olmasına karşın, hala sürekli olarak gelişim gösteriyor. Macbeth(f.)’te, polykatoikia’yı bugünkü konuma getiren ilgili olayların kalabalık arka planın yanı sıra; edebiyat, grafik roman, mimarlık ve daha bir çok çerçeveden filtrelenmiş olduğunu görebiliriz.
Dönüşen şehir, bir kadın olarak karşımıza çıkan Macbeth(f.) üzerinden kapitalizm ve inşaat ilişkisinin tipoloji örneğiyle tekrar kurulduğu mekan olur. Otoriter iktidarın kamusal alanı ele geçirmesi ise hikayenin ana eksenlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Orijinalinde üç cadı kadının burada erkek olması, şehrin başına gelen felaketlerin savaş değil, iklimsel olaylar olarak yeniden yorumlanması gibi rastlaşmalar, Macbeth(f.)’in yeniden kurulan evreninde yer almaktadır.
The contextual framework of the project draws attention to the dominant typology in Athens, “polykatoikia”. Although this typology derives from the Maison Domino, a flexible structure designed by Le Corbusier in the 1920s, it is still constantly evolving. The related events make up the background that brought polykatoikia to its present position in Macbeth(f.). But in addition, we can also see it being filtered through literature, graphic novels, architecture, and many more.
The transforming city becomes the place where the relationship between capitalism and construction is re-established with the example of typology through Macbeth(f.), who appears as a woman. The seizure of the public sphere by the authoritarian power is one of the main axes of the story. In the reconstructed universe of Macbeth(f.) the three witches who were orginally women are now men, and disasters in the city stems not from war but from climatic events.
Sergi Objesi / Exhibition Object
“Isochronal”
Bir saniyede bütün hikayeyi okuduğunuz oldu mu? Bir sahnenin öbürünü takip ettiği, zamana bağımlı hikaye düzeneğini yeniden ele alan bu obje, tek seferde üst üste binen imaj ve yazıyı, bir hiyerarşiye koymayı deniyor. Ancak bu sırada, onu kıran saydam kurgusunda hikayenin anlamını değiştirerek yeniden yorumluyor.
Have you ever read a full story in one second? This object, which reconsiders the time-dependent story setup in which scenes follow up chronologically, tries to put the overlapping image and text in a hierarchy. However, at the same time, it reinterprets the new meaning of the story in its transparency.