Bilge Bal

Atlas, a volume bearing on its shoulders, all the weight of the projective translations of the universe, transforming eventually into “a forest of signs”… A playful realm, where we seek refuge whenever we feel bored or stuck… As in Sait Faik’s short story “A Point in the Map”, the atlas is a playful realm indeed, revived each time we turn the pages, making us feel excited and make up numerous adventurous journeys abroad, forcing us to imagine and write various stories. There was more to it: Dymaxion Airocean World Map (1954), Inverted Map of South Africa (1943), Naked City (1957), etc. Each one of them reminds us not only of the physical layers but also the narrative patterns and the possibilities of other projective languages. And not to forget that the journey is a personal experience and that it depends on each one of the travellers’ personal routes.

We took a journey in the realm of Lines of/for/among/ around Architecture with the first-year students taking ARCH103/104 Architectural Drawing Studio I-II at Istanbul Bilgi University, Faculty of Architecture, Department of Architecture between 2018 and 2019. In the studio, the motivation has been to include what has been excluded by the hierarchies, rules, and norms of the “endemic” knowledge of architectural drawing. By drawing we wanted to open up a place for the flaws, gaps, splits, fragments, and other possible projective linelanguages. Within this context, the line is not regarded as a rational, linear, and perfect tool of the standard order, but as a realm where other unexpected superpositions revive along with new and uninspected meanings. A universe, a world, a city, imaginary drawing geography where one can get lost and find her own paths inside…

Thus, for almost a year, we aimed for the productive journey oscillating between the universal graphic language and knowledge accompanied by the flawless and clear geometric vision and the more porous, ambiguous, and imaginary meanings. Adjusting foundations through playful encounters between the real and the phantom... It reminds one of getting lost in a forest, a narrative where one lingers and pauses, leaning her/his back on a tree and contemplates on the vast realm of opportunities. Uncanny, full of surprises, dark, and full of light… We wanted to share with you the journey we have been on for almost a year now, as a narrative of a forest of drawing … Not a guide nor a reference book of the universe’s most real visions nor formulas… The Drawing Atlas is a beginning to discuss and share the line. In it, you will encounter foundations, inconsistencies, incompleteness, dreams, disorientations, re-orientations, successful experiments or failures, coincidences, subjectivities, objectivities, excitements and disappointments, discussions, and objections, oppositions, collaborations, but perhaps most importantly, the geography of lines we dare to know.

Çizim Atlası | A Drawing Atlas

Destekleyen | Supported by Istanbul Bilgi Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Istanbul Bilgi University, Faculty of Architecture, Department of Architecture, TR
Proje Türü | Project Type Mimari Tasarım Araştırması, Stüdyo & Sergi & Panel Architectural Design Research, Studio & Pop-up Exhibition & Panel
Tamamlanma Yılı | Date Completed 2018-2019
İşbirlikçiler | Collaborators Gizem Albayrak, Bahar Avanoğlu; ARCH 103-104, Architectural Drawing Studio I & II Students; BILGI MAKE, Rahman Çelebi; Versus Art Project, TR

Atlas, evrenin iz düşüm tercümelerini sırtına yüklenen adeta bir “İşaretler Ormanı”na dönüşen bir kitap... Sait Faik’in “Haritada Bir Nokta” hikayesinde olduğu gibi, canımız sıkıldığında açıp baktığımız, çizgilerin bizi heyecanlandırdığı ve hayal kurmaya ittiği, zihnimizde pek çok değişik yolculuğa çıktığımız, hatta türlü hikâyeler yazdığımız bir oyun diyarı. Dahası da vardı: Dymaxion Airocean World Map (1954), Inverted Map of South Africa (1943), Naked City (1957) vd. Her biri sadece fiziksel katmanları değil öyküsel örüntüleri ve başka iz düşümsel dillerin olasılıklarını da bize tekrar hatırlattı. Yolculuğun kişisel bir deneyime, gezginlerin kendi rotalarına bağlı olduğunu da…

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, 2018-2019 akademik yılında, I. sınıf öğrencileriyle birlikte, ARCH 103-104/Mimari Çizim Stüdyosu I-II dersi kapsamında, bir yıl mimarlığın çizgi evreninde dolandık: … için/... ’nın/… arasında/… etrafında. Stüdyoda çizim, otoritesi, kuralları, normları ve hiyerarşisi olan “endemik” bir bilgi olduğu kadar dışarıda bırakılanları tekrar içeri dahil etmek için bizi bir arada tutan temel bir motivasyondu. Çizerek kusurlara, boşluklara, yarılmalara, fragmanlara ve farklı iz düşümsel, çizgi dillerinin olasılıklarına yer açmak istedik. Bu bağlamda, çizgiyi rasyonel ve doğrusal bir hat boyunca takip edilen; denetleyen ve düzene sokan akılcı, kusursuz ve sağlam bir araç olarak değil, başka başka ilişkilerin yaşandığı, üst üste gelmelerin, iç içe geçmelerin gerçekleştiği, yeni anlamların türetilebileceği bir ortam olarak düşündük. İçerisinde kaybolabileceğimiz ve kendi yolumuzu bulabileceğimiz bir evren, bir dünya, bir şehir, bir hayali çizim coğrafyası… Dolayısıyla, bir yıl boyunca çizim stüdyosunda, evrenselin grafik dili ve bilgisi; mimarlığın ve mimarlık nesnesinin sabit, kesin, bitmiş, net ve hatasız geometrik suretleriyle, daha geçirgen, ötekinin alanına da nüfuz eden, bilgi, algı ve anlam sınırlarının bulanıklaştığı, hayal ve hakikat arasında daha kaygan bir diyarın karşılaştığı üretken bir yolculuğu hedefledik. Hafif, ormanda kaybolmayı çağrıştırıyor; arada sırada bir ağaca yaslanıp olasılıkları düşündüğümüz bir anlatısı var. Biraz da tekinsiz ve sürprizli, karanlık ve bol ışıklı…

Bir yıl boyunca yaşadığımız deneyimin görsel günlüğünü, tabir doğru ise çizmenin bir orman anlatısı olarak şimdi sizinle de paylaşmak istedik. Dünyanın en sahici görünüşlerini, formülleri ya da bir rehber kitabı değil… “Çizim Atlası: İşaretler Ormanında Gezer Bir TakımDiyarlar”, çizgiyi tartışmaya açmak, paylaşmak için bir başlangıç. İçerisinde temeller, çelişkiler, eksikler, hayaller, yolunu kaybetme ve tekrar bulma, başarılı ve başarısız denemeler, tesadüfler, öznellik, nesnellik ve birliktelik, eş zamanlı heyecan ve hayal kırıklığı, tartışma ve itiraz veya tersine iş birliği; belki de en kıymetlisi, birlikte bilmeye cüret ettiğimiz çizgi bir coğrafya var.